Yeşim’in Ateşli Kalçalarıyla Yasak Seks Cehennemi

Merhaba, ben Emre, 27 yaşında, 1.83 boyunda, 74 kilo, kumral, atletik, hijyene takıntılı bir İstanbul delikanlısıyım. Özel sektörde cari hesaplarla boğuşurken, bir gün iş yerine Yeşim adında bir afet geldi. 30’larında, uzun boylu, siyah saçlı, iri siyah gözlü, geniş kalçalı, tam bir seks tanrıçası. Bilgisayar parçaları sorup, “Eşim yurt dışında, o gelince karar veririz,” dedi ve gitti. İki ay sonra ansızın çıka geldi, bilgisayar kursu için yer sordu. “İstersen ben öğretirim, ama iş yerinde olmaz. Evimde akşamları verebilirim,” dedim, içimde yasak seks hayalleri. “Akşam çıkamam, pazar günü olur,” dedi. Evimi tarif ettim, pazar 11:30’da anlaştık.

Pazar sabahı duş aldım, en seksi parfümümü sıkıp Yeşim’imi bekledim. Kapı çaldığında karşımda o vardı: Siyah dar bir elbise, kalçaları patlayacak gibi, göğüsleri badinin altından meydanda. İçeri buyur ettim, bilgisayarın başına oturttum, neskafelerimizi yudumlarken dersi başlattım. Ama aklımda ders değil, seks hikayeleri gibi ateşli bir macera vardı. Bacaklarımı “fark etmeden” onunkilere değdiriyordum, teni sıcacık. MP3’le odaya seksi bir hava kattım, ama dayanacak gücüm kalmadı. Yeşim’i kolundan tutup ayağa kaldırdım, duvara yasladım. Dudaklarına yumuldum, öyle vahşi ki, dilini boğazıma sokuyordu. “Yapma, evliyim!” diye inledi, ama gözleri “Sik beni!” diyordu.

Elbiseyi yırtarcasına sıyırdım, çırılçıplak kaldı. Kalçalarını kendime çevirdim, ellerini duvara dayattım. Erkeksi ellerimle o dolgun, hamur gibi kalçalarını avuçladım, tırnaklarımı batırdım, kıpkırmızı olana dek tokatladım. “Aaahhh, Emre!” diye inledi, zevkten kıvranıyordu. Dilimi kalçalarının üstüne değdirdim, ıslak, sıcak ucuyla teninde dans ettim. Kalçalarını ayırdım, göt deliğini yaladım, nefesimin buharı tenini yakıyordu. Dilimi sırtına kaydırdım, tükürüğümle belini, omuzlarını ıslattım. Ellerim göğüslerine uzandı, avuçlarımda ezarcasına sıktım, uçları taş gibiydi. Dişlerimle sırtını hafif ısırdım, ensesine sıcak nefesimi üfledim, kulak memesini emdim. Yeşim titriyordu, “Lütfen, yapma…” ama sesi arzudan boğuktu.

Onu çevirdim, sırtını duvara yapıştırdım, dudaklarını emdim, boynunu dişledim. Göğüs uçlarını ağzıma aldım, dilimle daireler çizdim, ön dişlerimle hafif ısırdım. Yeşim’in gözleri kapanmış, dudaklarını ısırıyordu. Diz çöktüm, bir bacağını omzuma attım, amına daldım. Pürüzsüz, ıslak, alev alev! Dilim klitorisinde gezindi, dudaklarımı amına vakumladım, içini emdim. Suları ağzıma akıyordu, “Ooohhh, Emre, durma!” diye çığlık attı. Amını mosmor edercesine emdim, tükürüğüm ve suları kasıklarına süzüldü. Kalp atışları hızlandı, terden sırılsıklam, zevkten kasıldı.

Ayağa kalktım, bacağını belime doladı, duvara ezarcasına bastırdım. 20 cm’lik, damarları patlayacak kadar sert yarağımı amına sürtüp ıslattım. Tek hamlede kökledim, dar am sikiş başladı! Amı yarağımı öyle sıkıyordu ki, zevkten kuduruyordum. Şap şap sesler odayı doldurdu, “Daha sert, sik beni!” diye bağırıyordu. Bir elimle göğsünü sıkıyor, tırnaklarımı kalçasına batırıyordum. Yeşim bacağını kasıyor, inlemeleri çığlığa dönüyordu. Hızlandım, boynunu emdim, göğüslerini avuçladım. Zevkin doruğunda, “Geliyorum!” diye inledi, titreyerek boşaldı. Ben de volkan gibi patladım, çılgın orgazm anıyla menilerim amının derinliklerine fışkırdı. Yarağımı çıkardığımda, ılık spermler amından baldırlarına süzüldü.

Yeşim’e sarıldım, “Sen dünyalar güzelisin,” dedim, alnından öptüm. Toparlandık, “Geç oldu, gitmeliyim,” dedi, gitti. O günden sonra görmedim, evliydi, peşine düşmedim. Ama o gizli ilişki, hayatımın en tutku dolu gecesiydi. İstanbul’daki bayanlar,

Yorum bırakın

Scroll to Top