Merhaba, ben Serhat, 30’larında, evliliğinde iniş çıkışlar yaşayan bir adamım. Karım Müge, 28 yaşında, minyon, yeşil gözlü, dolgun kalçalı bir afet. İlk kez bu kadar şiddetli kavga etmiştik. Öfkeden deliye dönüp kapıyı çarpıp çıktım. Müge, hıçkırıklarla yatağa uzanmış, ağlamaktan bitap düşmüştü. Seks hikayeleri arasında bu kadar ateşlisini bulamazsınız!
Dört saat sonra eve döndüm, alkolün etkisiyle ayakta zor duruyordum. Salona girdim, Müge kanepeye uzanmış, bira içiyor, ağlamaktan şişmiş gözleri, bulaşmış rimeli ve taşmış rujuyla inanılmaz seksiydi. “Ne bakıyorsun dik dik?” diye bağırdı. Cümle kuracak halde değildim, tuvalete sığındım. Çıktığımda Müge üçüncü birayı açmış, kanepenin yanına çöktüm. Kolundan tutup sertçe kendime çektim, dengesini kaybedip kanepeye düştü. “Ne yapıyorsun!” diye bağırdı. Yeşil gözleri, rimelli yanakları, çenesine bulaşmış ruj… Gözüm döndü, tutku dolu gece başlasın dedim.
Elimi bacağına koydum, “Çek elini!” diye itti. “Haklısın, özür dilerim, barışalım,” dedim. “Bir özürle mi geçecek?” diye bağırdı, elini tutup dudaklarıma götürdüm, öptüm. Sertçe çekti, mutfağa birayı atmaya gitti, yatak odasına geçti. Müge’nin o makyajlı, çaresiz yüzü aklımı başımdan aldı. Aylardır dokunmadığım karım, ilk kez bu kadar çekiciydi. Bu gece salonda değil, onun bacakları arasında olacaktım.
Yatak odasına süzüldüm, Müge yastığa sarılmış uyuyor, saten geceliği kalçalarına sıyrılmış. Minik ayakları pikenin altında. Pikeyi attım, diz çöktüm, ayaklarını avuçladım, kırmızı ojeli parmaklarını tek tek öptüm. Müge kımıldadı, ama biralar uyutmuştu. Uyanırsa direnirdi, dolaptan kravatları aldım. Ellerini kravatla bağladım, yatağa sabitledim. Ayaklarını iki yana açıp kravatlarla bağladım. Şifonyerden makası kaptım, geceliğini kesmeye başladım. Göğüslerine geldiğimde Müge’nin kocaman açılmış gözleriyle karşılaştım. Yumruk atmaya çalıştı, ama kıpırdayamadı. “Serhat, ne yapıyorsun!” diye bağırıp küfretti. Makası boğazına dayadım, “Bir kelime daha, keserim!” dedim. “Aylardır faydan yok, başka kadınlarla yattım diye kızıyorsun. Bu gece seni öyle sikeceğim ki, başka kimseyi görmem!”
Müge yalvardı, “Konuşalım, yapma!” Makası bastırdım, yutkunamıyordu. Geceliği yırtıp attım, çırılçıplak, yatağa bağlı, seksi ve çaresizdi. Kollarını çekiştirdi, “Açamazsın, sıkı bağladım!” dedim. Beş dakika seyrettim, elimi bacak arasına soktum, “Islak mısın, küçük orospu?” dedim. Müge utandı, farkında değildi. Külodunu makasla kestim, gömleğimi, pantolonumu attım. Yarağım dimdik, Müge etkilenmişti. “Şerefsiz, diğer kadınları da böyle mi becerdin?” dedi. Suratına tokat attım, “Evet, ama seni daha sert sikeceğim!” dedim. Parmaklarımı amına soktum, memelerini yaladım, uçlarını emip ısırdım. Göğüslerini hamur gibi yoğurdum, Müge, “Yavaş, acıyor!” diye yalvardı. Bir tokat daha, üstüne oturdum, ağırlığımı hissettirdim. İki tokat daha, Müge hıçkırıyordu.
Dudaklarına yumuldum, ihtirasla öptüm, “Seni özledim, tadını içeceğim!” dedim. Boynunu, makasın zedelediği yerleri emdim. Memelerine yumuşak öpücükler kondurdum, özür diler gibi. Göbek deliğini yaladım, bacak arasına indim. Dilimi klitorisine değdirdim, oral seks zevkiyle inledi. Parmağımı amına soktum, suları aktı. Dayanamadım, 20 cm’lik yarağımı amına dayadım, “Yapma, yarın yüzüme bakamazsın!” diye bağırdı. “Kes sesini!” dedim, tek hamlede kökledim. Dar am sikiş başladı, amı yarağımı sıkıyordu, şap şap sesler odayı doldurdu. Kalçalarına tokat attım, “Sik beni!” diye inledi. Sertçe pompaladım, Müge’nin kafası yatağa çarpıyordu. “Bebeğim!” diye inleyip amına patladım, çılgın orgazm anıyla yığıldım. Müge hıçkırıyordu.
Banyoya gittim, aynaya baktım, kendimden iğrendim. İçerde bağırıp eşyaları fırlattım, aynayı kırdım. Müge’yi çözdüm, yere yığıldım, ağlıyordum. Müge ellerini ovuşturdu, kanıyordu. Banyoya gitti, kırıkları temizledi, küveti doldurdu. Beni kaldırıp küvete yatırdı, yaralarımı sardı, yıkadı, yatağa götürdü. Geceliğini giyip uzandı.
Sabah uyandığımızda her şey değişmişti. Müge’nin morarmış bileklerini öptüm, eşyalarımı bavula koydum. Müge uyandı, “Gidiyor musun?” dedi. “Pişman olacağımı söylemiştin, haklıydın,” dedim. Yanıma oturttu, “Konuşalım,” dedi. “Ne oldu bize? Bana tecavüz ettin!” dedi. “Çıldırmıştım, güzeldin, sarhoştum,” dedim. “Güzeldim ha?” dedi, gülerek. “Her zaman güzelsin, ama dün gece…” dedim. “Farklıydın, ihtiraslıydın,” dedi. “Seni öyle istedim ki, hiç bu kadar şiddetli boşalmamıştım.” “Beni mutlu mu etmeli bu?” dedi, gülerek. “Ama kendine zarar verdin, ya ölseydin?” “Git dersen giderim,” dedim. “Seni mutlu etmek için evlendim, dün gece ettim galiba,” dedi, gülümseyerek. Dudaklarıma yapıştı, gizli ilişki yeniden alevlendi.
Müge beni sırtüstü yatırdı, geceliğini sıyırdı. Şortumu indirdi, “Dünkü gibi büyük!” dedi. Yarağımı ağzına aldı, oral seks zevkiyle emdi, taşaklarımı yaladı. Üstüme oturdu, amına yavaşça aldı, içi sıcacıktı. Kalçalarını kavradım, ileri geri hareket ettirdim. Müge zıplıyor, inliyordu. Onu altına aldım, derinlere soktum, sarıldık, hava geçmeyecek kadar yakındık. Hızlandım, Müge çığlıklarla boşaldı, ben de patladım. “Nefes alamıyorum, in!” dedi, gülerek. “Beni affet, seni seviyorum,” dedim. “Dün geceyi affettim, ama diğerleri zaman alır,” dedi.